进口食品连锁便利店专家团队...

Leading professional group in the network,security and blockchain sectors

Hazzı Tattıracak Diyarbakır Escort Bayanları

JackMcKellar2571 2025.05.02 18:59 查看 : 2

Tüm bu anlatılmaz olanları deneyimlemenin yöntemidir gecelik ilişkilerim. Anlatımı, yazması ve ifade etmesi dahi mümkün olmayan. Ve mutluluğu tam anlamıyla istiyorsak sadece Diyarbakır mature escort bedenimizle koşut olarak taleplerimizi dillendirmeliyiz. Çünkü bazı Diyarbakır mature escort şeyler yalnızca o şeyi deneyimlemektir. Derin gecenin karanlığına sinmiş anlamlı fısıltıyı duymak isteyen sen ve ben. Yaşam karşısındaki cılız bedenlerinin bundan kaçınılmaz olarak keyif almasını istemekten geçer her şey. Ama bizler, yaşayanlar olarak ruhsuz bedenler olmalıyız. Kırmızının, kızılın, kor ateşin tamamen bizi ele geçirmesini isterim gecelerimiz içerisinde. Bütünsel olarak onun nesnesi olmayı kabul etmektir. Ona teslim olmak ve deneyimin seni tamamen teslim almasına müsaade etmektir belki de. Beyazın kimliksizliği değil. Veya siyahın yutucu özlemi değil. Yaşama sinmiş kırmızı renginin sarıp sarmaladığı, etten ve kemikten bir bütünlüktür aradığım. Sınırsız bir aşkın doruğu olarak görürüm yaşayacaklarımızı. Ölüler kentinde olsaydık bedensiz ruhlar olarak belki uzun uzun anlamlı laflar edebilirdik. Çünkü anlamlı olan ne varsa bedenimizde saklıdır bu gecenin içerisinde. Diyarbakır Escort Partner önemli bir yakınlık hali ve dokunuş, hissediş talebi benimkisi. Mavi veya morun yüceliği değil.

Osman YILDIRIM 17/04/2008 tarihinde Ankara C. başsavcılığında alman ifadesinde özetle. Alparslan'ın yakalandığını TV'den öğrendiğini, hayatına normal bir şekilde devam ettiğini, 4-5 gün kadar sonra polislerin Bostancı'daki bara geldiklerini ve kendisini yakaladıklarım, daha sonra Ankara'ya getirdiklerini, Cumhuriyet Gazetesinin bombalanması ve diğer olaylarla ilgili ifadesinin alındığını, sonra mahkemeye çıktığını ve tutuklandığını, tutuklandıktan sonra şuanda bulunduğu cezaevine teslim edildiğini, yaklaşık iki yıldan beri burada tutuklu bulunduğunu, on yıl ceza aldığını, tutuklandıktan yaklaşık altı ay kadar sonra hesabına 300 YTL para yatmış olduğunu, parayı kimin yatırdığını dair fişe baktığında parayı yatıranın Alparslan ARSLAN'ın babası İdris ARSLAN olduğunu anladığını, daha sonraki süreçte bugüne kadar İdris ARSLAN'ın 4 ya da 5 defa para yatırdığını, her defasında 250-300 YTL arasında para yatırdığını, mahkemeye gidip gelirken aynı suçtan tutuklu bulunduğu diğer arkadaşlarıyla konuştuğunda İdris ARSLAN'ın bütün arkadaşlara aynı şekilde paralar yatırdığını öğrendiğim, İdris ARSLAN'ın neden para yatırdığını bilmediğini, bunu kimseye sorma imkanı da olmadığını, kendisine yatırılan bu paralan harcadığım, bunların dışında ailesinden başka para yatıran kimsenin olmadığını, Cumhuriyet Gazetesine üçüncü bombayı Alparslan ARSLAN'ın attığını, Alparslan bombayı attıktan sonra hep birlikte Coco Star barda buluştuklarım, burada otururken Alparslan'ın değişik bir uyuşturucu kullandığını, bu uyuşturucunun bilinen tüm uyuşturuculardan çok farklı ve çok etkili olduğunu, burundan alındığını, kokainden ya da diğer uyuşturuculardan çok fazla etkili olduğunu söylediğini, diğer uyuşturucuların kendisinin kullandığı uyuşturucunun yanında hiçbir şey olmadığını söylediğini, fakat bu uyuşturucunun isminin ne olduğunu ve nereden bulduğunu söylemediğini beyan etmiştir. Alparslan ARSLAN'ın babası İdris ARSLAN tarafından kendisine cezaevinde bir defa 200 YTL, bir defa da 100 YTL para yatırıldığını, neden kendisine para yatırdığını ise bilmediğini beyan etmiştir. Kendisinin Alparslan ARSLAN'ın para vaadine, eylemler sonucu kendisine hiçbir şey olmayacağına ve iyi yerlere geleceğine dair sözlerine kandığı için bu olayların içerisinde yer aldığını beyan etmiştir. Bombaların kendisine teslim edildiği ve bir öncesinde yapılan Cumhuriyet Gazetesine bomba atılması teklifinde bulunulduğu toplantıya Veli KÜÇÜK, Muzaffer TEKİN, Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK, Mehmet Fikri KARADAĞ, Kuddusi OKKIR ve Oktay YILDIRIM'ın katıldığını, Veli KÜÇÜK'ün bombaların teslim edildiği toplantıda olmadığını, ancak kendisine 500.000 dolar karşılığı Cumhuriyet Gazetesine bomba atılması eylemini teklif ettiğini, kendisinin zaten Veli KÜÇÜK, Muzaffer TEKİN ve Oktay YILDIRIM ile zaten geçmişe dayanan tanışıklığının olduğunu beyan etmiştir.

Olayla alakalı olarak ilk defa gözaltına alındığında Alparslan'ın ifadesinde "benim liderim Süleyman ESEN'dir. Bombalan ondan aldım. Gerekli açıklamayı yapacaktır" şeklindeki beyanı üzerine tutuklandığını, daha sonra Alparslan ARSLAN'ın duruşmada mahkeme başkanının sorduğu sorulara "Olaylardan Süleyman ESEN'in haberi yoktur. Benim liderim değildir. Talimat almadım ve yalan söyledim." şekilde beyanda bulunduğunu ve bunun da tutanağa geçtiğini, ne ERGENEKON'la ne de bombalarla hiçbir alakasının olmadığını beyan etmiştir. Bu kişinin yine aynı soruşturma kapsamında ifadesi alınarak serbest bırakılan Mahmut ÖZTÜRK ile 17.05.2006 tarihindeki Danıştay Saldırısından 7 gün sonra 24.05.2006 günü yapmış olduğu telefon görüşmesi aynısı ile aşağıya alınmıştır. Mahmut: Alo, Zeki Yurdakul : Mahmut abi ne haber, Mahmut: Sağol abi senden ne haber, nasılsın, Zeki Yurdakul : İyi Allah'a şükür ya, geçmiş olsun, Mahmut : Sağol gardaş, nerelerdesin, İstanbul, Zeki Yurdakul : İstanbul'dayım evdeyim ya, Mahmut : Öylemi, Zeki Yurdakul : Dün akşam çıktım bende, Mahmut : He oradan ben kimliğini gördüydüm senin, ondan sonra biz oradan apar topar Ankara yolcusu olduk, dedim lan bu nerede görebilir miyim falan derken göstermediler, bizde çıktık işte şu anda akşam saat yedide falan bıraktılar, In case you have any questions relating to where by along with tips on how to work with bu sayfaya göz atın, you possibly can call us from the web site. televizyon falan göstermiştir belki de , Zeki Yurdakul: He haberim oldu, Mahmut : He bıraktılar yedibuçukta, öbürü kaldı, öbür beyefendi kaldı, ondan sonra beni bıraktılar, ben de şimdi bizim başkan falan partiye gidiyorum, bir babamla anama bakayım ağlıyorlar, onları görüyüm dedim yarın da bir dualarını da alıyım İstanbul'a döneyim, abi gayet iyiyiz biz, normal bir şey yok, Zeki Yurdakul :Aydınlandı mı bazı şeyler aydınlığa kavuştu mu, Mahmut: Abi, bize kadar aydınlandı, bizden yukarısı daha belli değil, bize kadar aydınlandı yani, öyle söyleyeyim, Zeki Yurdakul :Biz aydınlanalım da, öbürlerinin anasını avradını, yani orospu çocukları, Mahmut : Bize kadar aydınlandı, yine de konuşuruz, anladın mı, yine boş ver, yarın geldin mi konuşuruz, Zeki Yurdakul : Tamam Mahmut : Boş ver, daha konuşma anladın mı,Zeki Yurdakul : Hadi Allah'a emanet ol, Mahmut : Ben iyiyim, sağlığım yerinde, sende iyisin değil mi, Zeki Yurdakul: İyiyim abi, iyiyim, Mahmut:Tamam, başkana selamımı söyle, kafanı yorma, gerisini konuşuruz.