Tape No:6619 06.04.2008 saat:19:16 de Ercüment OVALI ile yaptığı görüşmede özetle; E. OVALI’ nın "bugün akşam Slaytlarımı bitiriyorum yarın Sancar gelecek Sancar a da veriyorum CD de Sancar yarın uçakla gelecek o dersten sonra bi şekilde size iletiriz abi, yani güzel hazırlardım 70 tane Slayt görüntüleriyle yaptığımız işlerle bilmem ne" dediği K. AYDIN’ ın "İnşallah birgün sizin karşınıza Resmi Üniformalı Komutanlarda gönderem siz inanacaksınız, Komutan gönderecem sizin karşınıza geleceklerki Üniformalı Komutanlar gördüğünüzde iyice kanaat getiresiniz Mevlüt ile senin oncak ona inanmanıza ihtimal var" dediği E. OVALI’ nın "Öyle bişeyimiz yok abi biz sade senin senin için tedbir aldırtmaya çalışıyoz abi" dediği K. AYDIN’ ın "Siz yav sizin gücünüz benim için tedbir almaya yetermi ya, ya sen kendini sen kendini sen kendini koruduğunumu zannediyorsun İsrailli Ajanlar peşinden geçiyo , Trabzonda İsrailli Ajanlar MOSSAD Ajanları peşinden geziyordu bu Devlet tespit edebildinmi sen bilebildinki kim adam geldi o gün benimle konuştu gitti Özel Kuvvet Subaydı lan, geldi konuştu gitti benimle, beni dinledi gitti adam, siz nerden bileceksiniz ne olduğunu adamın, Benim dışımda hiçkimseyle sır paylaşmayacaksın, bu Mevlüt le hiç paylaşmayacaksın, Mevlütle Hakan la hiçbişey konuşmayacaksın" dediği,
Türkçe okumasını ve yazmasını bilmeyen insanların, Samsun Terme’nin çingenelerinden bir grubun büyük paralar kazanması olayı olduğunu, gazeteci ve İl Başkanlarına göre 1 trilyon 200 milyar lira civarında bir parayı faizle çalıştırdıklarını, Emniyet müdürleri, Devlet adamlarınında bu çılıştırılan paralar içinde yaraları bulunduğunu, kahvelerinin adını bile savcılar kıraathanesi olduğunu, karılarının gündüzleri dilencilik yaptığını, kendilerininde % 35-40 faizle para dağıttıklarını, bu nedenlerle bir olay olduğunu duyduğunu, bir gün İzmit Ülkü Ocakları Başkanlığı yapmış bir çocukla, kendisinin şoförlüğünü yapan bir çocuğu kahvede ayağından vurduklarını, iki gün sonra onların kahvesinin tarandığını, bu olayda 3 kişinin ölüp, 7 kişinin yaralandığını, bunun üzerine bütün samsunluların İzmit’i terk ettiklerini, halkın bunu kendisinin yaptığını söylediğini, halbuki kendisinin yaptırmadığını, ancak yapmadımda diyemediğini, çünkü ya özel harekat, ya ülkü ocakları genel merkezinden gelenler ya da Hadi Özcan yaptırmış olabilirdi, bu konuda samsunluların tarafını tutan 2.Şube Müdürü ile görüştüğünü, olayın esas oluş şeklini ona anlattığını, esas olayı yapan adam Affan Keçeli zamanında polisin bir kez yakaladığını, ancak 250 milyon civarında yani 8 tane kadın bileziği avanta alınıp, If you loved this article and you want to receive much more information concerning bayan Escort diyarbakır kindly visit our web-site. işin bitirildiğini, bunların hepsinin ispatlı olduğunu, verenlerinde bunu şuanda kabul ettiğini ancak polisin bunların ifadesini almadığını ve almaya da yanaşmadığını,
Abdullah Çatlı, Oral Çelik ve İbrahim Ural'ı da tanımadığını, MİT, Jandarma emniyet ve Genelkurmayın istihbarat örgütler arasında kendi zamanında bir çatışma olmasa da Özal döneminde MİT'e karşı kampanya başlatıldığını, Cumhurbaşkanları ve Başbakanlar yapılan darbelerin kendilerine haber verilmemesinden kaynaklanan rahatsızlıkla yeni istihbarat örgütlerinin kurulmasının gündeme geldiğini, Jandarma istihbaratı olarak JİTEM'i bildiğini, emniyet içinde böyle bir birim oluşturulduğunu bilmediğini, Cumhurbaşkanlığındaki Erkan Gürvit'in de; operasyonculuk sıfatı, istihbarat nosyonu olmayıp sadece irtibat memurluğu yaptığını, MİT'in espeyonel ve Kontraespenenol görevlerde çalışıp, bilgileri derleyip değerlendirip ilgili birime verdiklerini ve başka konuya girmediklerini, babalar konusunun kendi ihtisas alanı dışında ve servis olarak ta ilgilenmediklerini, 1986 yılında servisten ayrılışının nedeninin Özal'ın tasarrufundan kaynaklandığını, servisi sivilleştirme gayesiyle haksız tasarruf ve iltimasın servise sokulduğunu özellikle 1986 MİT raporundan rahatsızlık duyduğunu, raporların mecliste, sağda-solda dağıtılıp Ecevit'e dahi verildiğini, Ecevit'in Başbakanlığı döneminde Turan Çağlar'ın alınmasına kızma nedeninin de; bir albayın bu şekilde itile-kakıla arabaya bindirilip getirilmesi olduğunu, Ecevit'in bundan duyduğu rahatsızlıkla kendisinin MİT'den alınmasını talep ettiğini ancak görevden alınmadığını,
buradan mahkeme serbest bıraktı. Ben MUZAFFER' i çıkarma kararı aldık şeklindeki beyanında böyle bir kararı nerede aldığımızı bilmiyorum dediğini, 23.01.2008 tarihli (saat 17:49) görüşme; "beni alırlarsa içeriye biliyorlar ki Amerikan ve İsrail büyükelçilerini havaya uçurmak için bizimkiler her şeyi yapacak. Telefonlarım dinlensin, bunu kaydetsinler" şeklindeki görüşmeler yaptığı Veli KÜÇÜK' ün elini öptüğünü ve her zamanda öpeceğini söylediği."Muzaffer yüzbaşıyı içerden çıkarmak için biz bir girişmide bulunduk, çıkaracaktık içerden, tam çıkarma girişiminin içine girdik bu operasyon patladı şeklindeki konuşmanın daha önce avukatlar ile yaptığı görüşme olduğunu 28.01.2008 tarihli (saat 20.59) görüşme, görüştüğü MUSTAFA isimli şahısın Adapazannda yarbay olduğunu, ancak daha sonra Ankara' ya tayin olduğunu. ŞENER ERUYGUR ile alakalı dosya hazırlandığını basından duyduğunu, ERGÜNPOYRAZ' da bulunan belgeler ve arşivlerin Şener Paşanın verdiğini duyduğunu. Bunu da ERGÜN POYRAZ ile SEVGİ' nin kilisesinde tanıştığım zamanda kendinde bazı dosyaların nereden aldığını sorduğumda Jandarmadan aldığını söyledi dediğini. 30.01.2008 tarihli MUSTAFA isimli şahısla yapılan görüşmede; Bu işin askerlere karşı yapıldığını Yarbay MUSTAFA'nm kendisine anlattığını sert tedbirlerle bu işin üstüne gidilmesi gerektiğini söylediğini, BÜLENT denilen şahıs ile yaptığı görüşmeler soruldu; kendisi Adapazan'nda garajda büfecilik yapar, Mehmet AĞAR'm yanmdakilerden aldığı bilgileri bana aktarır dediği,ergenekon terör örgütü üyesi olmadığını,