Tape No: 10945, 21.01.2009 tarihinde Sabih KANADOĞLU ile Coşkun M... If you loved this information and you wish to receive much more information regarding daha fazlasını öğrenin generously visit our web site. arasındaki telefon görüşmesinde özetle; Coşkun M.nin "merhaba Sabih bey" "Ortadoğu Teknik Üniversitesinden arıyorum da" "Uluslararası ilişkiler bölümünden" "Yalçın KÜÇÜK ünğrencisiyim " "Kendisinin tutuklanmasına karşı bir imza kampanyası başlatacaktık ta " "Sizin de destek verip veremeyeceğinizi öğrenmek için aramıştım " dediği, Sabih KANADOĞLU'nun "Şimdi o şekilde bir hani dışarıya yayınlanmış bir bildiriye imzalamama gerek yok o benim sınıf arkadaşım zaten onu desteklemek" "o benim lise arkadaşım devamlı da konuştuğum bir kişi" "Yani onun için hani onu dışarıya vuracak bir protestoya katılmanın bir anlamı yok yani o kendim için söylüyorum sizin için değil" dediği, Coşkun M.nin "Tabi sizin için öyle ama bizim için çok büyük bir şey kazanım olacaktı sizin isminiz çünkü ..." dediği, Sabih KANADOĞLU'nun "Yani sizi de kutluyorum tabi tabi çok yerinde bir iş yapıyorsunuz" "özel bir durumum var yani o itibarla benim dahil olmamın bir anlamı yok yani" dediği,
Tape:1073 26.11.2007 tarihinde Veli KÜÇÜK ile görüşmesinde özetle; MHP ile ilgili konuşmalar yaptığı, bir süre konuştuktan sonra Veli KÜÇÜK'ün "şimdi benim değerlendirmem başka şekilde, Koray AYDIN 300 seneyle yargılanıyor, 40 dosya var hepsi de subuta ermiş dosyalar, buraya kadar gelmiş, yani öyle eften püften değil ha, şimdi geçenlerde ne oldu, şey dedi ki Devlet BAHÇELİ, siz kimi aday koyarsanız koyun, ben meclise gelecek sizin istediğiniz adamı Cumhurbaşkanı yapacam dedimi", "eğer deseydi ki ben bir adayı göreyim ondan sonra karar veririm deseydi" dediği, kendisinin de " Abdullah GÜL Cumhurbaşkanlığı adayı olmazdı" dediği, Veli KÜÇÜK'ün "olmazdı, ama ne dedi, ben dedi kim olursa olsun Meclise girecem dedi, yani ben Meclise gelecem Abdullah GÜL'ü Cumhurbaşkanı yapacam, ama siz de Koray AYDIN'ı temizleyin dedi", "ama niye şimdi yann taban çok üzerine gidiyor mecbur olacak genel başkanlıktan düşecek", "düştüğü anda kendi bir ortağını orada olması lazım" dediği ve aynı siyasi içerikli konularla ilgili konuşmalar yaptığı,
Ahmet Çetinsaya’nın yeğeni Ömer Çetinsayan’ın Don Petro Disco’daki hisselerini tehdit etmek suretiyle Söylemezler’in aldığını, Ömer Çetinsaya’nın göstereceği adreslerde sanık araması yaparken Kızıltoprak’taki büroyu tespit ettiklerini ve buraya tesadüfen komiser muavini ile Ömer Çetinsaya’nın gittiklerini, büroya önce komiser muavininin girdiğini, içerdeki şahısların komiser muavininin silahını alıp yere yatırarak etkisiz hale getirdiklerini, içeriden gelen sesleri duyan Ömer Çetinsaya’nın içeriye girip bu durumu görmesi üzerine silahını çekip çatışmaya girdiği ve bu sırada SÖYLEMEZLER’in adamı olup daha önce Ankara’da Rumork Disco önünde Sedat Bucak’ın yeğenlerini öldüren sanıklardan Sait Aydın’ın öldüğünü, olayın tahkikatını yaparak ele geçen sanıkları adliyeye gönderdiklerini ve firarda olan aralarında Faysal Söylemez ve Sena Söylemez’in de bulunduğu sanıkları yakalamak için ekipler oluşturduklarını, ancak, bu sırada İl Emniyet Müdürlüğüne getirilen Kemal Yazıcıoğlu’nun kendisinin görev yerini değiştirdiğini, bunun üzerine yıllık izne ayrıldığını, izinde iken de kendi görevlendirdiği ekiplerin Adana otoyolunda Söylemez Kardeşleri yakaladıkları, bunlardan Faysal Söylemez’in ifadesinde, Başkomiser Halim Apaydın aracılığı ile kendisine para verdiğini söylediğini, bunun yalan olduğunu ve Faysal Söylemez ile Halim Apaydın’ın Mahkemede " biz polisteki ifademizi işkence sonucunda verdik, böyle birşey söylemedik" diyerek yalanladıklarını, rüşvetin oluşabilmesi için bir işin yapılmış olması gerektiğini, halbuki Söylemezler tahkikatında yaptıkları bir usulsüzlüğün bulunmadığını, işkenceden suçlandıklarını, hem işkence yapmanın hem de rüşvet almanın mümkün olamayacağını,
Tape No:6594 07.03.2008 tarihinde AYDOĞAN ile yaptığı görüşmede özetle; K. AYDIN’ ın "…şunuda kullanacağın bi bilgidir unutma unutmadan söyliyim şimdi hani Amerika PKK terör örgütü hem Türkiyenin hem bizim düşmanımız diyor bir taraftan Türkiye ye terör örgütünde destek veriyorum diyor güya biz öyle olmadığını biliyoruzda aynı Amerika dönüyor 3 gün sonra diyor ki oturun masaya terör örgütüyle anlaşın" "Bu söyleyin insanlara bunu söyle deki" "Bak aynı Amerika de gazete küpürlerini bile koy aynı Amerika dün PKK törür örgütü bizimde düşmanımız Türkiye nin de onun için Türkiye ye destek veriyoruz bu konuda diyorlar aynı aynı Amerika nın yetkilileri dönüyor aynı alçakların yetkilileri ne diyor terör örgütüyle oturun anlaşın" "Şimdi bunları söyle ki insanlar üstüste koysunlar insanlara unları yazdır deki bitane not kağıdı çıkar hele şimdi söyleyeceklerimi yaz" "Sağol dua et şu cuma günü hem mücadele bizim kabul olur çünkü biz mücadele ediyoruz seninle benim duam kabul olur" dediği, AYDOĞAN’ ın "Biz biz diyoruz doğru yol mutlaka biz kazana.. biz tarafımızı belli ettik" "Biz tarafımızı belli ettik biz ne yapabiliriz konuşuyoruz anca konuşabiliyorsak konuşuyor önümüzde yapmamız gereken şeyler çıkarsa mutlaka yaparız ama şimdi ne yapmamız gerekiyorsa onu yapıyoruz" dediği,